Blog

Kendimle Toplantılar

Bugün 2020 inin ilk günleri. Mucizelerle dolu bir 2020 bekliyorum doğrusu. Şöyle bir geriye bakayım dedim, bütün seminerlerimde tüm dinleyenlerime önerdiğim o ‘’ Kendinizle hiç toplantı yapıyor musunuz ‘’ davetini kendime yaptım. Ülkemden uzak bir cennette, baş döndürücü bir hızla yılı bitirmeye koşanların arasında, kendimle baş başa, tam yeni bene giden yolun başındayım…

Yeni Yılda Yeni Bir … Lazım!

Hepimizin son bir aydır heyecanı ve coşkusuna kapılıp gittiğimiz yeni yıl geldi çattı. Takvimler artık 2020’yi gösteriyor. Peki bu yılı sizin için yeni yapan nedir? Takvimlerin bir yıl daha ileriyi göstermesi dışında hayatınızda yeni olan ne var?

Değerli Olan Hangisi? Siz Mi İşletmeniz Mi?

Okul hayatıyla birlikte bireysel olarak hep daha başarılı olmaya ve önde yer almaya çalışarak hayata atılıyoruz. Aynı şekilde birey olarak da birçoğumuz için ön önemli ihtiyaç olan onay görme ve itibar kazanma dürtüsüyle, işimizde ne kadar vazgeçilmez isek o kadar değerliyiz ve saygınlığı hak ediyoruz diye düşünüyoruz, öyle değil mi?

En Çok Yapılan 20 Pazarlama Hatası: 2 Numara – Yanlış Odak

Birçok şirketin yaptığı kritik bir pazarlama hatası, müşteriden ziyade “ben” ve “biz” üzerinde durmaktadır. Bu, pek çok web sitesinde açıkça görülüyor – ilk sayfanın başında, genellikle “İşte X şirketinin A ürününü satın almanızda SİZİN için en iyi yer olmasının 7 nedeni” demek yerine yalnızca şirket adına ve şirket kimlik bilgilerine odaklanırlar. Bu yanlış yönlendirilmiş “ben” odağı daha sonra e-posta ve satış kampanyalarının çoğunu sürdürür: “Bunu yaparız”, “Şunu yaparız”, “Bu konuda en iyisiyiz”, “20 yıldan fazla deneyime sahibiz ”. Kesinlikle yanlış bir mesaj.

Şirketiniz Kime Benziyor?

Çeyrek asır önce, bir önceki yazımı ilk 45’liğimle ilgili yazmış olmamın verdiği özgüvenle bu kadar rahat kullanıyorum bu ifadeyiJ, üniversite sıralarındayken bir öğretim görevlisinin sınava giren biz öğrencilere sarf ettiği şu sözler, hep aklımda kalmıştır. “Cesaret ile cüret birbirinden bıçak sırtıyla ayrılır” diye. O zamanlar için büyük ölçüde gülüp eğlendiğimiz güzel sohbetler arasında bahsi geçen bu sözün, şimdilerde gerçek derinliğini daha iyi anlıyorum.