Hiçbir başarı, tesadüf eseri gelmez.
Başarılı olmak için istikrarlı şekilde, sürekli, yorulmadan çalışmak gerekir.
Bunun en açık görülebildiği alan, spordur.
Her hangi bir spor alanında başarılı olabilmek için sürekli, yorulmadan, sıkılmadan çalışmak, antreman yapmak gerekir.
Ve başarı, öyle bir anda gelmez. Yavaş yavaş gelir. Ancak günbegün kendinizi geliştirirseniz, sabırla antreman yaparsanız, yeteri kadar çalışırsanız en iyi sonucu alırsınız.
Sporda çok daha açık görünen bu gerçek, iş hayatı için de geçerlidir.
İş hayatında da sürekli gelişim geçerlidir.
Bu, bisiklet sürmeye benzer. Eğer pedal çevirmeyi bırakırsanız, düşersiniz.
İş hayatında başarılı olmak, sürekli kendinizi geliştirmek, sürekli öğrenmek ile mümkündür.
Peki, günümüzde iş hayatında başarılı olabilmek için öğrenmemiz gereken konular hangileri?
Kendi işletme koçluğu tecrübelerimden yola çıkarak aşağıdaki sıralamayı yapabilirim :
- Öncelikle gideceğiniz yeri belirlemeyi öğrenmeniz şart! Her şey istediğiniz gibi giderse, on sene sonra nerede olacaksınız? Unutmayın, varacağı limanı belirlememiş gemiye, hiçbir rüzgar yardım edemez. Bunu çok net olarak kafanızda idealize etmeli, hayalini kurmalı, ardından ayrıntısıyla gözünüzde canlandırmalı, onun ardından da kelimelere dökmeli, hakkında konuşmalı, yazmalısınız.
- Zamanınızı daha doğru kullanmayı öğrenmeniz şart! Zaman, en önemli varlığınızdır! Zamanını yönetmek, son zamanların gözde kavramlarından… Ben biraz radikal bir şey söyleyeyim, zamanımızı yönetmemiz imkansızdır! Çünkü, herkese verilen zaman eşit, zamanın akış hızı her yerde aynı… O sebepten zaman yönetilemez, yönetmen gereken, sensin! Yani, öncelikle kendimizi yönetmeyi öğrenmemiz gerekiyor. Kendinizi yönetirken önemli olan, zamanınızın %80’ini işin içerisindeki konulara (taktik) ayırırken, %20’sini işin üzerindeki konulara (stratejik) ayırmanızdır.
- Finansı öğrenmeniz şart! Pek çok iş sahibi ciroyu artırmayı başarı olarak görmektedir. Çoğunu da karlılığı artırmak tatmin etmektedir. Halbuki bu iki rakam da önemli olmakla birlikte iş insanlarında yanılsamalara sebep olmaktadır. Açıkça söylemek gerekirse, CİRO ŞOV, KAR TEORİ’dir. Gerçek olan ise, NAKİT’tir. Nakit akışını takip etmeyen her iş sahibi, ne kadar ciro yaparsa yapsın, ne kadar karlı olursa olsun, şirketini batırmaya kadar götürecek her tür riske açıktır. Pek çok iş sahibiyle sohbetimde, nakit akışınızı takip ediyor musunuz, soruma, tabi ki, cevabı aldıktan sonra şunu söylüyorum. “Çok güzel, o zaman iki hafta sonra Perşembe günü elinizde ne kadar olacağını biliyorsunuz” İşte o zaman, muhatabımın nakit akışını takip etmediği, sadece kafasında tahmini bazı rakamlar olduğunu görüyorum. Nakit akışı takibi dışında, bütçe yapmak, başa baş noktasını net olarak bilmek, gelecekteki riskleri, tehditleri net olarak görülebildiği, her otomobilde bulunan gösterge paneli gibi, bir gösterge panelini oluşturmak gibi bir şirketin başarısı için hayati konulara da hakim olmak, bu konularda istikrarlı şekilde çalışmak her şirketin başarısı için önkoşullardır.
- Ürününüzü/hizmetinizi verirken tutarlı olmayı öğrenmeniz şart! Üstelik bu sadece sizin değil tüm personelinizin meselesi olmalı… Eğer bir müşterinizin sizden aldığı ürün/hizmet ile başka bir müşterininki aynı kalitede değilse, başınız belada demektir! Tutarlılık, önemlidir! Tüm şirketin dikkati, bu konu üzerinde olmalı… Tabi ki bu konuda, iyi bir geri bildirim ve müşteri memnuniyeti takibi şart… Müşteri memnuniyetini takibi konusunda, genelde gelen bahane, “bir daha call center mı kuracağız?” oluyor. Eğer sorunuz bu ise, ben de size soruyorum: “Müşteri memnuniyetini takip etmeyi bu kadar karmaşık ve zor bir iş gibi görmek şart mı?” Sizden ürün/hizmet satın alan bir grup müşterinizle daha sonra bağlantıya geçip “Kendimizi geliştirmek için bize tavsiye edebileceğiniz bir şey var mı?” diye sormak o kadar zor olmamalı.
- Daha hızlı mı gitmek istiyorsunuz? Tek başınıza gidin. Ancak hedefiniz daha uzağa gitmek ise, birlikte gitmeniz gerekmekte… Bir önceki makalemi tamamen bu konuya ayırmıştım. (https://hasankamilhayali.net/2019/10/20/eger-daha-hizli-gitmek-istiyorsan-teger-daha-uz linkini tıklayarak okuyabilirsiniz.) Bu konuda ilk olarak, doğru ekibi kurmanın yollarını öğrenmeniz şart! Bunun için eğer şu anda KOBİ’lerde genelde yapıldığı gibi, tanış olmak gibi yollarla adaylar arasından seçim yapmaya devam ediyorsanız, çok büyük bir hata yapıyorsunuz! Düşünün, sizden çok daha kuvvetli olan holdingler bile bir personel alırken, adaylar arasında bir tercih yapmak için sınavlar, mülakatlar, kişilik testleri uyguluyor. Açık söyleyeyim, bu hataya devam etmek demek, vücudunuza şırıngayla zehiri yavaş yavaş akıtmaktan farksız! Büyük holdinglerin dünya kadar parası var, onlar tabi ki adayları bir sürü aşamadan geçirerek seçerler diyorsanız eğer, yine çok büyük bir hatadasınız, benimle en kısa zamanda bağlantıya geçmenizi öneririm
- Pazarlamayı öğrenmeniz şart! Pazarlamanın başı ise, Hedef Kitle… Hedef Kitle’niz, sizin en önemi pazarlama konunuz… Yaptığınız pazarlama çalışmasının başarıya ulaşması için hedef kitlenizi ne olarak tanımlamanız şart! “Bizim hedef kitlemiz, bizden satın alabilecek herkestir” genelde duyduğum savunma oluyor. Eğer siz de böyle diyorsanız, çok büyük bir yanlış içindesiniz! Hedef kitlenizi “herkes” olarak belirlerseniz, bu “herkes”e nasıl pazarlama ve satış yapacaksınız? Halbuki, örneğin “35-45 yaş arası, üniversite mezunu, evli erkekler” şeklinde bir hedef kitlesi belirlerseniz, o kişilere ulaşmak için nasıl bir strateji izlemeniz gerektiğini çok daha kesin ve net olarak belirleyebilirsiniz. Farkı anlıyorsunuz, değil mi?
- Sosyal medyayı doğru şekilde kullanmayı öğrenmeniz şart! Çünkü, eski tarz pazarlama öldü! Yeni tarz pazarlama ise, sosyal medya üzerinden yapılıyor. Sosyal medya hesaplarını, en kısa zamanda, sadece özel hayatınız için değil, işiniz için de kullanmaya başlayın! Tek bir mecrada aktif olmayın, instagram, youtube, facebook, twitter gibi sizin ulaşmak istediğiniz pazardaki insanların aktif olduğu en az 2 mecra belirleyin kendinize ve işinizle ilgili günde en az 3 paylaşım yapın. Bu paylaşımlar sadece reklam kokmasın, insanların kendilerini özdeşleştirebilecekleri, samimi paylaşımlar da yaparak beğeni toplayın. Kaç defa genel, kaç defa reklam paylaşımı yapacağınızla ilgili çeşitli rakamlar olmakla beraber, benim düşüncem dört paylaşımdan birini reklam, diğer üçünü genel paylaşım olarak yapmanız yeterli olacaktır.
Evet, iş hayatında başarılı olmak kolay değil.
Bir olimpiyat sporcusunun iradesine sahip olmalı, üstteki başlıkları öğrenmek için kendinizi sürekli geliştirmelisiniz.
Eğer bunu istikrarlı şekilde yapmayı öğrenirseniz, bir süre sonra rakiplerinizin size imrenerek baktıklarını göreceksiniz!
Hasan Kamil Hayali
ActionCOACH İşletme Koçu
Kaynak: Bu yazının orijinal haline buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.