Patronlar Neden Rakamların Efendisi Olmalı?

Sanırım katılacaksınız, birçok patron şirketiyle ilgili en çok iki rakamla ilgilenir, Ciro ve Kar. Bunlara belki bir de müşteri sayısı eklenebilir. Ne dersiniz, bu üç rakamı bilmek bir patron için yeterli midir? Geriye kalan tüm detaylar muhasebecilerin ve mali müşavirlerin mi işidir?

Merak etmeyin, sizi rakam, muhasebe derken, hesap kitap işlerine sokmaya niyetim yok. Bir patrondan beklenen de zaten bu değil, ancak başarılı bir patronun kendisinden beklemesi gereken, şirketindeki hangi rakamların efendisi olması gerektiğini bilmesidir. Bilmek her zaman bizzat yapmayı gerektirmez, bununla birlikte bu bilgiyi üretecek sistemin kurulmasını sağlamak mümkündür öyle değil mi?  Öncelikle tecrübe ile sabittir diyebilirim ki, KOBİ ölçeğindeki birçok işletme için, ciro ve kar dahi en iyi ihtimalle aylık olarak hesaplanmakta ve patronlar bu rakamlara zaten iş işten geçtikten sonra vakıf olabilmektedir. Yani rakamlar, şirketin geçmişini takip etmek için kısmen kullanılmaktadır.

Bunun neresi yanlış diyebilirsiniz. Elbette, şirketin geçmişini takip etmekte herhangi bir yanlış yok. Bununla birlikte, ciro, kar ve müşteri sayısıyla birlikte başka rakamların da, şirketinizin geleceğini yaratmaktaki gücünü keşfettiğinizde, neden daha önce yapmadık diye çok hayıflanacağınızı garanti ediyorum.

Neden mi dersiniz? Şirketin yönünü tayin etmekte kullanacağı göstergelerin olmaması, birinin karanlıkta el yordamıyla yolunu bulmaya çalışırken sağa sola çarpması, yara bere içinde kalması ve üstelik nereye ulaşacağının ve hatta hayatta kalacağının garanti olmadığı bir sona gitmesine benzer. Ne yazık ki KOBİ’lerin yüzde ellisi için bu yol kuruldukları ilk yıl, kalanların yüzde sekseni için ortalama 5 yıl içinde uçuruma çıkıyor.

Halbuki çözüm gerçekten hiç de zor veya uzakta değil. Yapılması gereken, şirkete özel bir gösterge paneli kurmak, panelde yer alması gereken ibrelerin ne olması gerektiğine karar vermek ve gidilecek yola göre hedefler koymaktan ibaret. Bu metaforun şifresini şu şekilde özetleyebilirim, temel performans kriterlerini takip etmenizi sağlayacak, şirketinizi ve ekibinizi hedeflerle yönetmenize imkân verecek bir bütçe ve raporlama sistemi kurmak inanın çok ama çok fark yaratıyor. Bir de elbette müşteri sayısı, ciro ve karınızı arttırmak için ölçmeniz gereken diğer rakamları bilmeniz.

Bu şekilde, bir patron olarak hem tüm önemli rakamların ve doğru kararların hem de şirketinizin, gerçek efendisi olabilirsiniz, hiç şüpheniz olmasın.

Tüm müşterilerimize bir telkinimiz var; ölçmediğiniz hiçbir şeyi geliştiremezsiniz. Büyük adımlar atmadan önce, doğru stratejiyi uyguladığınızdan emin olmak için, küçük ölçeklerde test edip ölçmeyi mutlaka uygulamaya koyun. Aksi taktirde, büyük kayıplarla karşılaştığınızda veya beklediğiniz sonuca ulaşamadığınızda, bir başka seçeneği denemek için kaynaksız kalabilirsiniz, öyle değil mi?

Hepimiz çok sık kullanırız, nasıl ki gözler kalbin aynasıdır ve onlar yalan söylemez, gösterge paneli de şirketinizin aynasıdır ve asla sizi yanıltmaz.

ActionCOACH Global’in kurucusunun yüzde yüz katıldığım bir sözüyle noktalamak istiyorum. “5 yıl içinde nerede olacağınız kimlerle iletişim halinde olduğunuza, okuduğunuz kitaplara ve aldığınız AKSİYONLARA bağlıdır.” Umarım bu yazıyı okuyan, henüz bir gösterge paneli olmayan ve bahsettiğim üzere 5 yılın sonunda uçurum riski olan her patrona, aksiyon alması için ilham vermiş olurum.

Sevgiyle kalın,
Belma Öztürk Gürsoy
ActionCOACH İşletme Koçu

Sayfada bulunan yazı Belma Gürsoy tarafından kaleme alınmıştır. Yazının orjinalini bu sayfadan bulabilirsiniz

Bugün İşletme Koçluğu Hizmeti Almaya Başlamak İçin TIKLAYIN!