Uzaktan liderlik ile kapanmayan kapı nedir? Başlangıçta gönüllü olmasak da son bir sene bizi uzaktan çalışma sistemine geçirdi. Bu süreçte hem liderlik hem de ekip yönetimiyle ilgili birçok farkındalığımız ve sorgulamamız oldu.
Araştırmalar gösteriyor ki hayat başarısında dayanıklılık ve yılmazlık büyük rol oynuyor. İlk akla gelen fiziksel dayanıklılık olsa da onu da besleyen ve destekleyen aslında duygusal dayanıklılığımız. Uzaktan liderlik ile hem kendimiz hem de ekibimize ilham veren bir duygusal dayanıklılığı tesis etmek için neler yapabiliriz?
Maya Angelou’nun şu sözünü hatırlayalım “İnsanlar onlara ne söylediğinizi unutabilirler, onlara ne yaptığınızı da unutabilirler ancak onlara kendilerini nasıl hissettirdiğinizi asla unutmazlar”. Bu demek oluyor ki, ekibimizle kalpten ve önemli olduklarını hissettiren bir ilişkimiz var mı? Sorusu ilk yanıtlamamız gerekenlerden. Ayrıca aynı amaç ve anlamda bir arada olduğumuz söylemekle kalmayıp, yaşatmamız da gerekiyor.
Yeni liderlik ve dolayısıyla uzaktan liderlik yaklaşımında neler var?
Yeni liderlik ya da uzaktan liderlik anlayışında British Consulting Group kaynaklarına göre şu öncelikler söz konusu
- Akıllı çalışma, verimlilik bazlı ve rekabet avantajı yaratacak çalışma modellerine geçilmesi
- Ekibinizin fiziksel ve zihinsel sağlığını sağlamak ve korumak
- Esnek iş gücü ve daha dinamik bir planlama
- Dijital dönüşüm
- Yenilik ve yılmazlık için anlam ve amaç merkezli bir kültür oluşturmak
Bu maddelerin her biri ayrı bir yazıda ele alınacak kadar önem arz ediyor. Son maddeyi ele alalım.
Harvard üniversitesinin yaklaşık 80 yıl süren araştırma sonuçları ise çok da sürpriz olmayan bir sonucu ortaya koyuyor. İnsanlar, evet maddi bir karşılık için çalışıyorlar ancak onları para ve ünden daha fazla mutlu eden ve şirkete adanmışlığı sağlayan yakın ilişkiler ve hem kendisinin hem de yaptığı işin bütünün içindeki önemini görmek ve hissedebilmek. Mary Kay Ash sözüne kulan verin “Herkesin boynunda asılı görünmez bir levha vardır. Üzerinde *Bana kendimi önemli hissettir* yazar. İnsanlarla çalışırken bu mesajı asla unutmayın.” Bazı şeyler hiç değişmiyor, bu da onlardan biri bana kalırsa.
Çevik Liderlik
Çevik liderlik tabirini duymuşsunuzdur. Geleneksel liderlik, işin nasıl yapılacağına odaklanmış olup, tecrübe ve uzmanlığıyla sorun çözen veya stratejik hedefleri belirleyip sonuca taşıyan yaklaşımı temsil ediyor. Hala büyük ölçüde bu liderlik şekilleri hâkim diyebiliriz. Çevik liderlik yolunda neler mi var? İlham vermek, katılımcılığı teşvik etmek, liderin hem kendisini sürekli olarak yeniye göre dönüştürmesi hem de ekibinin dönüşümüne vesile olması var. Tüm bunlar için de neden ve anlam ortaklığı gerekiyor şüphesiz. Ekibimizle anlam ortaklığını yaratacak bir ilişki tesis etmek ve ilham vermek işimizin feriştahı olmamız kadar önemli ve uzaktan yönetme modellerinin kalıcı olacağından yola çıkarsak, bir an önce bu yönde çalışmaya başlamalıyız.
Bir işletme koçu olarak, bu yeni liderlik yaklaşımını aslında bir nevi ekibinize koçluk yapmak olarak görüyorum. Zira ilham vermek, yapması için yönlendirmek ve teşvik etmek, kişisel dönüşümü ve anlam arayışına destek vermek bizim de işletme sahipleriyle çıktığımız yolculuklarda, rakamsal hedeflerle çalışmak kadar desturumuz.
Şirketlerin ve liderlerin en büyük rekabet avantajı bana kalırsa, yeniliklere en hızlı şekilde uyum sağlama kabiliyetleri olması ve belki bazen küllerinden doğmayı göze almaları. Ekibimizle diz dize çalışma dönemi sona erdiğine göre ofis kapıları evet kapalı ancak liderler olarak en değerli varlığımız ekibimize gönül kapılarınız her daim açık, öyle değil mi?
Sevgiyle ve sağlıcakla kalın.
Belma Öztürk Gürsoy
ActionCOACH İşletme Koçu