Aile Şirketleri Gelecek Kuşaklara Aktarım Sürecine Hazırlanmaktan Neden Kaçınıyor?

Aile şirketlerinde veraset planlaması zorlu ve duygusal açıdan yüklü bir süreç olabilir. Birçok aile şirketi, sayısız nedenden dolayı liderliğin ve mülkiyetin bir sonraki nesle aktarılmasına hazırlanmayı ya geciktiriyor ya da yapmaktan kaçınıyor. Aile şirketleri gelecek kuşaklara aktarımdan neden kaçınıyor bir göz atalım. 

 

Geleneksel Değerler ve Zihniyetler: Birçok aile şirketinin nesiller boyu aktarılan köklü gelenek ve uygulamaları vardır. Bunu, özellikle sürdürülebilirlik girişimlerini yerleşik iş yapma biçimlerine zarar verici olarak algılıyorlarsa, aile işletmelerini değişime karşı dirençli hale getirebilir.

Duygusal Bağlılık: Kurucular veya mevcut liderler genellikle kurdukları işe karşı güçlü bir duygusal bağa sahiptirler. Gelecek kuşaklara devir süreçlerine hazırlanmak , işlerini, çocukları bile olsa ‘başkalarına’ bırakmak, hatta onların sorumlu olmayacağı bir geleceği düşünmek bile zor olabilir.

Hazırlıksız Varisler: Aile lideri işletmeyi gelecek kuşaklara aktarmak ister bununla birlikte gelecek nesil işi devralmaya ilgi duymayabilir veya işleri devralmaya hazırlıklı olmayabilir. Bu hazırlık eksikliği geçiş sürecini geciktirebilir. Ertelemelere yol açar.

Çatışma Korkusu: Veraset tartışması, kardeş rekabetleri, iş yönetimi konusundaki anlaşmazlıklar veya aile üyeleri arasındaki farklı katılım ve bağlılık düzeyleri gibi hassas konuları gündeme getirebilir. İş dünyası liderleri ailede çatışmalarını önlemek için konudan kaçınabilir.

Bilgi Eksikliği: Bazı iş liderleri, yedekleme planlama sürecini nasıl başlatacaklarını bilemeyebilir veya daha kötüsü bunun öneminin farkında olmayabilir. Dolayısı ile bir türlü gelecek kuşaklara aktarım süreci başlamaz.

Yönetim Devir Sürecinin Doğal Olacağı Varsayımı: Bazı aile şirketi liderleri, geçişin zamanı geldiğinde doğal olarak gerçekleşeceğini varsayıyor ve ilgili karmaşıklıkları hafife alıyor olabilir.

Ekonomik Kaygılar: Vergi hususları da dahil olmak üzere geçiş süreciyle bağlantılı çözülmesi gereken mali sorunlar olabileceği kaygısıyla erteleniyor olabilir. Sürecin boyutları için yeterli destek sağlayacak bağlantıları, ilişkileri yoksa, yada yeterince planlanmazsa süreç caydırıcı olabilir.

Mevcut Yöneticilerin Rollerinin Azalması Korkusu: Kurucu veya mevcut yönetici nesil dizginleri teslim ettikten sonra ilgisiz kalmaktan veya o güne kadar taşıdığı kimliğini kaybetmekten korkabilir. Bu korku, devir süreci için net bir yol planının belirlenmesinde dirence yol açabilir.

İşletmenin ‘Ölümsüzlüğü’ Algısı: Bazı kurucular, iş modellerinin veya operasyonlarının, resmi veraset planlaması olmadan gelişmeye devam edecek kadar sağlam temelleri olduğuna inanıyor olabilir.

Kültürel Faktörler: Bazı kültürlerde verasetin veya zenginliğin ve sorumluluğun devredilmesinin tartışılması tabudur veya yalnızca çok ileri yaşlarda, zorunluluk oluştuğunda yapılan bir şeydir.

Dış Baskının Eksikliği: Haleflik planlaması için baskı yapacak dış hissedarlar veya yönetim kurulu üyeleri olmadığında, aile şirketleri halka açık şirketlere kıyasla daha az aciliyet hissedebilir.

Karmaşık Paydaş Dinamikleri: Aile şirketleri, karmaşık aile yapısı, işletme ve sahiplik sistemleriyle benzersiz paydaş dinamiklerine sahiptir. Bir geçiş sürecinde bu dinamikleri dengelemek karmaşık ve göz korkutucu olabilir. Kimden, nasıl destek alınabileceği hususlarını netleştirmekte zorluk çekilebilir. 

Ölümle Yüzleşmek: Veraset planlaması, mevcut sahiplerini kendi ölümleriyle yüzleşmeye zorlar. Bu rahatsız edici bir farkındalık olabilir ve bazılarının süreci ertelemesine veya süreçten tamamen kaçınmasına yol açabilir.

https://youtube.com/watch?v=g5T0-TwPR38%3Fsi%3Dujq7w4PMXo-10AXJ

Peki, ailelerin endişeleri giderilebilir mi ?

Doğru Cevap Yok! Her ailenin kendi benzersiz yolu vardır.

Her aile farklıdır ve her aile şirketi de farklıdır. 

Aileler, uzun vadeli başarının doğasında var olan zorlukların farkına varmalı ve şirketlerini bir noktada doğal ve mantıklı bir gelecek yani sürdürülebilirlik yolculuğuna hazırlanmalıdır. 

Aile işletmelerinde yönetimin bir sonraki nesillere devir süreçlerine dönük hazırlıklarını ertelemeleri ,aile içi anlaşmazlıklara ve ilişkilerin zarar görmesine, işletmenin gelecek fırsatlarını ıskalamasına, operasyonların verimsizleşmesine, gerilemesine ve hatta başarısızlığa kadar uzanan ciddi sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle, zorluklara rağmen proaktif devir planlaması süreçlerine hazırlanarak dayanıklılıkları arttıran güçlü yönlerinin ne olduğunu, işletmelerin bu sürece hazırlanmak için gelişim alanlarının neler olduğunu, süreci başlattıklarında elde edecekleri fırsatları, gecikme nedeniyle yüzleşecekleri tehditleri belirlemeleri, aile şirketlerinin uzun vadeli sürdürülebilirliği ve başarısı için hayati öneme sahiptir.

ActionCOACH Seminerlerine katılarak çözüm önerilerimizi dinlemek ve anketlerimizi doldurarak işletmenizin bu sürece hazırlık seviyesini birlikte gözden geçirme fırsatını değerlendirebilirsiniz.