Para girişimcilerin ve işletme sahiplerinin her zaman aklını meşgul eder. Kendi işinizi kurduğunuzda ve büyütmeye başladığınızda sürekli aklınızda finansal konular, sorular ve endişeler vardır. Ödemelerimizi yapabilecek miyiz? Nakit akışımız ne kadar sağlıklı? Çok mu borç alıyoruz? İşler yavaşlarsa masraflarımızı ne kadar karşılayabiliriz? Büyümeye yatırım yapmak için yeterli sermayemiz var mı?
Bu endişelerin kaynağı aslında geçerli korkulardır. Yeni küçük işletmelerin beş yılın sonunda hayatta kalma oranı İngiltere ve ABD’de% 42,4 ile% 51,4 arasında değişiyor. Türkiye ‘de ise bu oran 2019 yılı itibariyle %39,5.
Nisan 2020 ‘de start-up’ lar arasında yapılan bir ankette katılımcıların % 41’i işlerini devam ettirebilmeleri için üç ay veya daha az bir süre yetecek kadar nakit paraya sahip olduklarını beyan ettiler. Para iş hayatı için bu kadar önemli iken şaşırtıcı sayıda işletme sahibi paralarıyla aktif olarak etkileşimde bulunmuyor.
19 yıllık bankacılık kariyerimde ve 5 yıldır da işletme koçluğu tecrübemle işletme sahiplerinin parayla ilgili zorlukların üstesinden gelmesine yardımcı oldum ve aynı senaryoları defalarca gördüm. Maalesef işletme sahipleri paranın iş hayatlarına nasıl girip nasıl çıktığını anlamıyorlar. Ayakta kalmaya çalışırken satışlarını bilinçli bir şekilde arttırmayı atlıyorlar. Birçok işletme sahibi ile tanıştım. Çok çalışıyorlar. Akşamları ve hafta sonları evlerine gidemiyorlar.
Ancak şu çok açık bir gerçek ki : Sadece sıkı çalışmak bir işi büyütmez.
Benim müşterilerim düşünce yapılarında birkaç kritik değişiklik yaparak ve para yönetimlerini daha iyi kontrol ederek bu rutinden kurtulabildiler, bunu siz de yapabilirsiniz.
Paranızın yönetimine büyüme odaklı bir yaklaşım oluşturmanın üç adımını şu şekilde anlatabilirim:
1) Paraya olan bakış açınızı değiştirmelisiniz.
Parayla olan ilişkiniz zihniyetinizle başlar. Para hakkında hangi düşünceleriniz, inançlarınız ve duygularınız var? Bu fikir veya duygulardan hangisi sizi engelliyor olabilir? Onları yeniden değerlendirmeye ve yeniden şekillendirmeye nasıl başlayabilirsiniz?
Parayı korku, stres veya kıtlıkla ilişkilendirirseniz, yalnızca borçtan kurtulmaya odaklandığınızı veya şirketinizin mali durumuna odaklanmaktan kaçındığınızı görebilirsiniz. Ancak mali durumunuza açıklık, merak ve bolluk yaklaşımı ile yaklaşırsanız, öğrenme, servet oluşturma ve büyüme için daha fazla fırsat göreceksiniz.
İşinizin sizin istek ve ihtiyaçlarınıza yanıt verecek boyutta büyüyeceğine inancım tam. Sadece geçinme ve çalışma döngüsüne yakalanırsanız, işiniz bu zihniyeti yansıtacaktır. Yani sizi geçindirecek kadar iş ve para olur.
İşiniz ve kişisel hedeflerinizin arkasında net bir “neden” geliştirin. Neden başarılı olmak istiyorsunuz? Ne tür bir hayat yaratmak istiyorsunuz? Sizi motive eden daha büyük amaç nedir?
Büyük hayaller kurun ve kendinizi aynı düşünce yapısına sahip insanlarla çevreleyin. Çevrenizi, hayran olduğunuz diğer girişimcileri de içerecek şekilde genişletin. Onları hem sosyal medyada hem yazılı ve görsel basında takibe alın. Onlara ulaşmanın ve daha fazlasını öğrenmenin yollarını arayın.
2) Planlama yapmalısınız.
Başarılı girişimciler para konusunda disiplinlidir. Para konusunda disiplinli olmak ne demek?
Şu anda ne kadar paraları olduğunu bilirler ve gelecek hakkında doğru tahminlerde bulunabilirler. En önemlisi, hedefler belirlemek, sorunları ele almak ve işletmelerinin mali durumunu izlemek için ayrıntılı bütçeler oluştururlar ki, bu birçok işletme sahibinin atladığı bir adımdır.
Yapılan anketler gösteriyor ki, küçük işletmelerin yaklaşık üçte ikisi bütçeleme yapmıyorlar.
İşletmenizin bir bütçesi var mı? Eğer öyleyse, buna ne kadar bağlı kalıyorsunuz? Kısa vadeli ve uzun vadeli öncelikleriniz ve hedefleriniz nelerdir? Paranızı öncelikle nerede harcamalısınız? Nerede tasarruf etmelisiniz? Rotadan saptığınızda veya koşullar değiştiğinde, düzeltici önlemleri hangi alanlarda almalısınız?
Finansal planlama yapmak bugüne kadar hiç denemediğiniz bir tecrübe ise ihtiyacınız olan becerilere sahip kişileri işe alın. Bir şeyi anlamadığınızı veya ek yardıma ihtiyacınız olduğunu kabul etmekte utanılacak bir şey yok. Bütçe oluşturmanıza, gelir ve giderleri yönetmenize ve iyi bilgilendirilmiş mali kararlar almanıza yardımcı olması için ekibinizde bir muhasebeci veya mali müşavir olması gerekir.
3) İşinize ve kendinize değer katmalısınız.
Özellikle bireysel girişimcilerin ve yeni iş kuranların çok sık düştüğü bir durumdur. Bir yeteneğiniz vardır veya bir konuda ustasınızdır. Bu alanda işletme açmaya karar verdiğinizde ilk zamanlarda çalıştığınız saat kadar para kazanmak size doğal gelir. Burada sorun şudur; zaman geçtikçe rekabetiniz sadece fiyat odaklı olacaktır. Daha fazla para kazanmak istiyorsanız aynı iş için müşterilerinizden daha fazla para istemeyin. Onlara nasıl daha fazla değer katabileceğinizi ve onlar için nasıl fark yaratabileceğinizi bulmaya çalışın ve bunu uygulayın. Böylece zaten daha çok kazanırsınız.
Daha iyi sonuçlar elde etmek için becerilerinizi veya hizmetlerinizi nasıl artırabilirsiniz? Onların sorunlarını nasıl çözebilir ve hayatlarını nasıl kolaylaştırabilirsiniz? İşinizi müşterileriniz için vazgeçilmez kılarsanız hak ettiğiniz kadar para alabilirsiniz.
Para yönetimi, korktuğunuz ve kaçındığınız bir görevse, zihniyetinizde ve alışkanlıklarınızda değişiklik yapma zamanı gelmiştir. İşinize yaramayan eski alışkanlıklarınızdan kurtulun ve şirketinizin mali durumunun büyümesine izin verin.
HEP ŞEN kalın 🙂
Hepşen Erginakın
ActionCOACH Bursa İşletme Koçu
Kaynak: Bu yazının orijinal haline buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.