Marka Stratejinizi Geliştirmeniz için 4 Soru

“Marka” kelimesi size ne anlam ifade ediyor? Bu ağızdan ağza dolaşan bir konudur. Fakat gerçekten ne olduğu ve bizim niye buna ihtiyacımız olduğu yeterince tartışılmamaktadır.

En temel formuyla markanız, müşterilerinizin yaptığınız işe yüklediği tüm fonksiyonel ve duygusal anlamlardır. İnsanların Apple ürünlerini sevmeleri, Volvo’dayken güvenli hissetmeleri veya McDonald’s yerken zevk almaları gibi.

Bu kurumlar, başarılı bir iş için güçlü markaya sahip olmanın öneminin farkındadır. İşletme koçları size daha çok satış yarattıklarını düşündükleri için sadık müşterilere sahip olmayı anlatır. Hedef market işe yaramadığından her daim bireylerle güçlü bir iletişime sahip olmak zorundasınız.

Coca Cola örneğinde olduğu gibi, şeker ve karbonhidrattan oluşan bir içeceği satmak ile insanlara mutluluk vermek arasında fark vardır.

İşletmenizin hangi aşamada olduğu önemli değildir. Önemli olan, işletmeniz üzerindeki marka etkisini göz önünde bulundurmaktır. Markanızı gözden geçirmek ve geliştirmek için aşağıdaki soruları kullanın!

1. İş Alanınız Nedir?
Markanızı geliştirmeye başlamadan önce, rekabeti ve piyasayı anlamanız gerekir. Müşterilerinizin piyasadaki seçenekleriyle ilgili sağlam bir fikir oluşturmalısınız. Böylelikle onları uygun yere yerleştirip, hükmedebilirsiniz.

Daha sonra neden bir işletmeyi yönettiğinizi sorgulamalısınız. Mevcut duruma meydan okumak için mi yoksa standart başka bir seçenek olmak için mi? Veya bunu tanımlamak için henüz keşfedilmiş uygun bir yeriniz var mı? Marka geliştirme stratejisinde cevaplanması gereken ilk sorular bunlardır.

2. Temel İşletme İnançlarınız Nelerdir?
Temel işletme inançlarınız ürün, servis sunuşunuzla ilgili uzmanlaşmış tek bir açıyla teşvik etmelidir. İşletmenizin asla taviz veremeyeceği şey nedir?

BMW motorlarının kalitesi ve performansı gibi, işletmenizin etrafında döneceği ana fikri, iddiayı belirlemeniz gerekir. Ve bu oturduğu anda, markalaşma başlar.

Temel işletme inançlarınız küçük olsun, büyük olsun fark etmez, tüm işletmenize yayılmalıdır. Burada sadece satış veya pazarlama mesajlarını değil, aynı zamanda birlikte çalıştığınız ekibi de kastediyoruz. Çalışanlarınız bu inançları ve ana değerleri anlamaz ve paylaşmaz ise markanızın büyümesinde zorluklarla karşılaşabilirsiniz.

İşe alınan çalışanlar teklif verme, sunma konusunda istekli olmadıkları zaman müşteriye o hevesi geçiremezler. Londra’da işletme koçluğu yaparken birçok firmada karşılaştığım durumlardan biri de buydu. İşte bu yüzden güçlü bir “4 Saatte İşe Alım Süreci” geliştirdik. Böylelikle işletme sahipleri zaman kaybından kurtulurken işe aldıkları kişinin markalarını ve işletmelerini geliştirmek adına doğru kişi olduğundan emin olur.

3. Sizi Siz Yapan Özellik Ne?
Özgün satış teklifiniz nedir? Başka türlü ifade etmek gerekirse, rakiplerinizin getiremediği neyi siz masaya getirebiliyorsunuz?

Rekabet üstünlüğü, işletmenizin temel işletme inançlarını gösterebilmektir. Bu da müşterilerinizin başka markayı değil de sizin markanızı tercih etmesinin nedenidir.

Rekabet üstünlüğünü seçerken emin olmanız ve altını çizmeniz gereken 2 şey vardır:
●     Öncelikli olarak, rekabet üstünlüğü sözünüzü gerçekten yerine getirip, geliştirebilecek misiniz? Gelişime açık olmamasına rağmen birçok işletme, teklifinde üstünlük kuracağını iddia eder. Bu marka stratejinize koyduğunuz her türlü işe ciddi olarak zarar verir. Müşterilerinize tutamayacağınız sözler vermediğinizden emin olun.

●     İkinci olarak, müşterilerinize gerçekten anlam ifade ettiğiniz köşe bu mu? Müşterileriniz arabanızın en iyi korna sesine sahip olup olmadığını umursamaz. Rekabet üstünlüğünüzü şekillendirirken, zekice seçin ve müşterilerinizin istekleriyle bağlantılı olduğundan emin olun aksi takdirde zamanınızı boşa harcarsınız.

4. Hedef İzleyiciniz Kim?
Başarılı bir marka yaratmanın en önemli rollerinden biri ideal seyircinizi bilmek ve onun ihtiyaçlarına hizmet etmektir. Rekabet üstünlüğünüze ve ana inançlarınıza en az sizin kadar önem veren ideal müşterilere ihtiyacınız vardır.

Bu Apple gibi firmaların müşterileriyle nasıl derin bir ilişki kurduğunu gösterir, çünkü onlar kimle konuştuklarını bilirler. Konuştuğunuz her insanı spesifik olarak tanımanız gerekir ve gönderdiğiniz her mesaj ona yönelik olmalıdır. Özel olarak her müşterinizi anlamak, ciddi bir temeldir.

İşletme markanız hakkında konuşurken, markanın ne anlama geldiğini bildiğinizden emin olun. Markanız, sattığınız ürünler ve servislerden çok daha fazlasıdır. Çalışanlarınızdan, tekliflerinize ve müşterilerinizin zihnine kadar yayılır. Başarılı olmak için; akıllıca markanızı seçin, ona sahip olun ve marka vaatlerinizi geliştirin.