Otomobil kullanmak, ciddi iştir.
Aracınızla ilgili hemen her konuya hakim olmanız, yolcularınız güvenliği için her şeyi takip etmeniz gerekir.
Bu yüzden her araçta bir gösterge paneli bulunur.
Gösterge paneline birkaç saniye göz gezdirerek aracın hızı, yakıt durumu, o anda kullandığınız motor gücü hakkında bilgi sahibi olur, motor arızası gibi acil durumlar konusunda kırmızı ışıklarla, hatta uyarı sinyalleriyle anında bilgilendirilirsiniz.
Gösterge panelinizin olmadığını bir düşünün! Ne kadar stres içinde kullanırsınız o otomobili… Her benzin istasyonunda durmak ister, hız sınırını aşmayayım diye haddinden fazla yavaş gider, her polis gördüğünüzde “acaba hız sınırını mı aştım?” diye düşünür, gözünüz kaputtan yükselen buharda, “hararet yaptı galiba, yakmayalım motoru” diyerek sürekli durup kontrol etme isteğinizin önüne geçemezsiniz. Sonuçta, son derece stresli, verimsiz, kötü bir yolculuk olur sizin için…
Peki, otomobil kullanmak ciddi iş de, şirket yönetmek değil mi?
Otomobilimiz için gösterge paneli bu kadar hayati, o yüzden her araçta bir gösterge paneli var da şirketiniz için bu tür bir gösterge paneliniz var mı?
Şirketin yakıt durumu, harareti, o an kullandığı motor gücü ve olası motor arızaları ile ilgili anlık bilgi verecek, baktığınız gibi bu RAKAMLARI görebildiğiniz ve önlem alabildiğiniz bir gösterge paneliniz olsa, nasıl olur?
İşte, şirketimiz için hayati olan bu tür bir gösterge paneline sahip olmanın ilk adımı, uluslararası literatürde TEST&MEASURE diye adlandırılan ÖLÇME&DEĞERLENDİRME’dir.
Şirketimizde önemli olarak gördüğümüz her değeri, ölçülebilir ve değerlendirilebilir hale dönüştürmeli, rakamlara dökmeliyiz.
Görüştüğüm pek çok şirket sahibine, “Satışlar nasıl gidiyor? Stok durumunuz nedir? Müşterileriniz sizden memnun mu?” gibi sorular sorduğumda hemen hepsinden “fena değil, az, çok, hepsi çok memnun, bazıları memnun değil…” gibi tahayyüle bağlı cevaplar aldığımda gerçekten şaşırıyor ve üzülüyorum. Bu “hızın nedir?” diye sorulan bir otomobil sürücüsünün “fena değil, çok hızlı sayılmam” gibi cevaplar vermesine benziyor. Peki size soruyorum, bu tür cevaplar veren bir sürücünün yolda kalma ihtimali nedir?
İşimizle ilgili her şeyi ölçebiliriz. Hangi gün, hangi saatte kaç kişi geliyor, gelenlerin kaçı alış veriş yapıyor, alış veriş yapanlar ortalama ne kadar harcıyor, bir gelen bir daha ne zaman geliyor gibi genel ölçümlerden başka sizin sektörünüze, işinize özel rakamlar da, örneğin bir fabrika için üretimde geçen zaman, bir restaurantta servis süresi, bir otomobil servisinde araç başı ek satış gibi, ölçülebilir. Bu ölçümler, tamamen sizin ihtiyaçlarınıza, tercihlerinize göre değişebilir. Sonuçta geminin kaptanı sizsiniz.
Tabi ölçtükten sonra, çok önemli olan ikinci konu da DEĞERLENDİRME… Bir kere ölçüp rakamları doğru ve kesin olarak aldıktan sonra, ilgili personelinizle birlikte oturup bu rakamları değerlendirmelisiniz. Artış varsa ne yaptınız da artış oldu, düşüş varsa neden düştü, nasıl yapar da artırabilirsiniz konulu ufak toplantılar bile, emin olun, iş yerinizde mucizeler yaratacaktır.
Sonuç olarak;
- Siz ve şirketinizin sağlığı için önemli olacak başlıkları belirleyin.
- Bu başlıkları, rakamlarla açıklanacak hale getirin.
- Olabildiği kadar geçmiş değerleri ortaya çıkarın.
- Şu andaki durumunuzu belirleyin.
- Olmak istediğiniz yeri belirleyin.
- Olmak istediğiniz yere sizi götürecek stratejileri, ölçtüğünüz rakamları ekibinizle birlikte değerlendirerek ortaya koyun.
- En kısa zamanda bu stratejileri hayata geçirin.
- Yeni stratejiler uygulandıktan sonra ortaya çıkan rakamları da ölçmeyi ve değerlendirmeyi ihmal etmeyin!
Bu adımları bir süre izleyip uyguladıktan bir süre sonra, eskiden bir gösterge paneliniz olmadan, körlemesine nasıl yol aldığınıza siz de şaşıracaksınız!
Yapın, Sonucu Görün!
Hemen her işletme sahibi, ürününün ya da hizmetinin tanıtımı/reklamı için pazarlamaya önem verir. Ancak, asıl önemli olan, Ölçme & Değerlendirmeye önem vermez!
Belli bir reklam kampanyası yapan iş sahipleriyle sohbetlerimde, “Ne kadar dönüş alıyorsunuz?” diye sorduğumda genelde aldığım cevaplar: “Bilmem, oluyor işte bir şeyler…” türü oluyor.
Eğer siz de bu cevabı veren çoğunluğun içindeyseniz, çok kolay düzeltilebilir ölümcül bir hatanın içindesiniz!
Yapacağınız çok basit:
Bir pazarlama kampanyası yaptıktan sonra, sizden alım yapan her müşterinize şu sihirli soruyu sorun :
“BİZİ NEREDEN DUYDUNUZ?”
Daha sonra gelen cevapları not alın…
Evet, bu kadar basit!
Bu basit soruya verilen cevapları biriktirdiğinizde, aslında yaptığınız kampanyanın durumunu/etkisini size açıkça gösteren bir bilgi bankasına sahip olduğunuzu göreceksiniz.
Gelen cevaplarda, yaptığınız kampanyanın etkisinin çok az olduğunu mu gördünüz? İnat etmeyin, hemen o an o kampanyaya para harcamayı kesin!
Çünkü, pazarlama bir yatırım olmalıdır (Örneğin, bir verip iki almalısınız) ancak yaptığınız ÖLÇME ve sonucundaki DEĞERLENDİRME’ye göre yaptığınız bir HARCAMADIR ve hemen durdurulmalıdır.
Hasan Kamil Hayali
ActionCOACH İşletme Koçu
Kaynak: https://hasankamilhayali.net/2019/10/10/olcmedigin-seyi-yonetemezsin/
İşletmenizi bir üst lige taşımaya hazır mısınız? Bugün işletme analizinizi yaptırın ve bir üst lige giden yolculuğunuza başlayın!