Kendi işimde üç yılı devirdiğimde, diğer tüm girişimciler gibi ben de duvara çarptım. Ne yaparsam yapayım bir çıkış yolu, bir kurtuluşunu bulamadım. Olay satış veya pazarlama kabiliyetimde veya hizmet kalitesinde değildi; olay sandığımdan da büyük bir yerdeydi. Hayat gerçekten çok garip… Tam bunları geçirirken, kendimi koçlar konferanslarından birinde buldum. Tam da 3 günlük konferansın ilk gününde, hatta ilk günün daha ilk saatlerinde, çarptığım duvarın ne olduğunu buldum! Meğer benim de sorunum hepimizin içinde, derinlerde bizi motive eden, devam etmemizi ve daha fazlasını başarmamızı sağlayan NEDEN’imin eksik oluşuymuş. Meğer ”NEDEN”imden kopmuşum.
NEDEN’iniz, işler zorlaştığında hala devam etmenizi sağlayan iç motivatörünüzdür – fazladan koşmanızı, fazladan çalışmanızı, zor kararları vermenizi sağlayan iç sesinizdir. O halde NEDEN’inizin tam olarak ne olduğuna bir göz atalım.
Benim formülüme göre;
(Y/M) + (T) + (A) + (İnanç) + (İnanış) + (D) + (C) = NEDEN
Y:Yetenek M:Meziyet T:Tutku A:Amaç D:Değerler C:Cesaret
Yetenek / Meziyet – Size doğuştan verilen yetenek ve meziyetler neler? Dünyayı daha iyi bir yer yapmak için bunları nasıl kullanıyorsunuz? Hepimiz bazı meziyet ve yeteneklerle dünya geliyoruz ve bizden bunları etrafımızdaki iyiliği için de kullanmamız bekleniyor.
Tutku – Siz ne için tutku duyuyorsunuz? Sizin en sevdiğiniz sebep ne, sizin duygularınızı harekete geçiren size enerji veren ne? Sizi sabah yataktan kaldırıp güne başlatan şey ne?
Amaç – Amacınız karar ve aksiyonlarınızı şekillendiren bilinçli sonucunuzdur. Günün sonunda neyi başarmış olmayı hedefliyorsunuz, ümit ediyorsunuz?
İnanç – İnanç birçok şekilde ifade edilebilir; mesela hem daha üstün bir güce inanmak hem de sizinle eşdeğer bir ortağa. Aynı zamanda inanç, bir insana bir plana veya bir güce tam güven beslemek anlamına da gelir.
İnanış– İnanışlarınız, doğru olduğuna inandığınız düşüncelerdir. Doğru olması gerekmezler, sadece size göre doğrudurlar. Kendinizle ilgili basit kanılardan tutun, öğrenme veya başarma kapasitenize veya para ve aileyle ilgili daha karmaşık düşüncelere kadar uzanabilirler. Hepimiz düşüncelerimiz kadar sınırlıyızdır ve nadiren onların ötesine geçmeyi başarırız.
Değerler – Değerleriniz, önemli bulduğunuz şeyler veya önemli gördüğünüz fikirlerdir. Sizin merkezinizde duran değerli kavramlar neler?
Cesaret – Cesaret “tehlikeyle veya acıyla, korkuya yer vermeden yüzleşebilmeyi mümkün kılan ruh seviyesi” olarak tanımlanır. Doğru yapmanın ve iyi olmanın haricinde risk barındıran noktalarda küçülenlerin yanında yücelebilme yetisi, hedefin azmiyle hareket edebilme becerisi ve ne kadar zor gözükürse gözüksün değerlerinizle uyumlu olacak şekilde hareket edebilmenin ta kendisidir.
O zaman siz de içinize doğru dönün bir bakın ve tüm bu kategorilerde kendinizi bir değerlendirin. Tutkularınızı tekrar keşfedin, yetilerinizi ve kabiliyetlerinizi bir düşünün ve farkına varmak için üzerine vakit ayırın. Bilinçli sonuçlarınızı, amacınızı belirleyin. İnancınızı tekrar ele alın, kaynağını veya varacağı noktayı göz ardı ederek, inancınızı güçlendirmek için gerekli aksiyonları belirleyin. Kendinizle ilgili pozitif düşüncelerinizi tespit edin ve onları güçlendirin, negatif düşüncelerinizin yerine yeni pozitif düşünceler oluşturmak için negatif düşünceleriniz üzerine çalışıp üstesinden gelmeyi deneyin. Değerleriniz hakkında netlik kazanın ve aksiyonlarınızın ve kararlarınızın değerlerinizle bir uyum içerisinde olduğuna emin olun. Son olarak da, cesaretiniz olsun ve yüksekten uçmaya, popüler olsun olmasın sizin için doğru olanı yapmaya ve geri dönüp ne olmuş olabileceğine bakmadan ileriye koşmaya devam edin; çünkü geleceğimiz arkamızda değil, tam karşımızda.
Yazar: Mark McNulty