Son günlerde, Netflix’de bir diziye takıldım.
Dizinin adı, Son Dans (Last Dance)…
Dizi, basketbolda tüm zamanların en iyisi lakaplı Micheal Jordan’ın hayatını, etkileyici ve sürükleyici şekilde anlatıyor.
Dizi ilerledikçe, Micheal’ın gittikçe olgunlaşan yeteneğine ve becerisine hayranlığınız artıyor.
Takımı Chicago Bulls’u nasıl tek başına taşıdığını, bir maçta atılan sayıların yarısından fazlasını inanılmaz bir şekilde kendisinin nasıl attığını, Dennis Rodman, Scottie Pippen gibi yıldızları nasıl gölgede bıraktığını izliyorsunuz.
Tabi ki çok yetenekli bir oyuncu…
Çok genç yaşında başlamış bu spora.
İnanılmaz çalışkan ve hırslı…
Peki ama, bunlar en iyi olmak için yeterli mi?
GRUP KOÇLUĞU…
Diziyi izledikçe, Micheal’ın bu başarısının ana etmeninin, iki kişi üzerinde yoğunlaştığını görüyorsunuz.
Biri, Chicago Bulls’un efsanevi koçu, Phil Jackson…
Tecrübeli antrenör, tüm oyuncularla birlikte Micheal Jordan’ın da en iyiyi ortaya koyması için elinden geleni yapmış.
Zaman zaman onunla çatışmayı bile göze almış. Micheal Jordan, onun oyun felsefesi hakkında “Saçmalık” diyecek kadar ileri gitmiş.
Ancak, sonuçta aldığı 6 şampiyonluk ile, Phil Jackson başarısını kanıtlamış bir koç…
BİRE BİR KOÇLUK…
Tabi, Phil Jackson, tüm Chicago Bulls’un koçuydu.
Peki, Jordan ile özel olarak ilgilenen biri yok muydu?
Tabi ki vardı! Tim Grover…
Phil Jackson, Jordan’ın takım içindeki durumuna koçluk yaparken, Tim Grover ise 15 yıl boyunca kişisel gelişimine koçluk yaptı.
BASKETBOLDA BÖYLE DE, İŞ DÜNYASINDA FARKLI MI?
İş dünyasında, sürekli bir yarış içindeyiz.
Rakiplerimiz, değişen koşullar, devlet politikaları, farklılaşan müşteri beklentileri gibi pek çok koşul, bu yarışı etkiliyor.
Ben bunu bir ralli yarışına benzetiyorum.
Parkurda büyük-küçük, güçlü-zayıf bütün araçlar, son hız ve birbirlerine zarar vermekten çekinmeden kıyasıya yarışıyorlar.
Profesyonel rallilerde, direksiyon başında bir pilot vardır, bir de yan koltukta co-pilot…
Co-pilotun görevi, arabayı kullanmak değil, elinde haritayla şoföre verdiği bilgilerle aracın finiş çizgisine güvenli ve hızlı şekilde varmasını sağlamaktır.
Son derece zor şartlarda geçen bu rallide, yanında co-pilot olmayan şoför, ilk virajda takla atmaya adaydır!
Peki, bu zor şartlar ralli dünyasında, basketbol dünyasında ya da tüm spor dünyasında böyle de, iş dünyasında farklı mı?
Eğer bir Phil Jackson ya da Tim Grover olmasaydı, Micheal Jordan bu kadar başarılı olabilir miydi?
Bana, herhangi bir spor dalında başarılı olmuş bir sporcu gösterebilir misiniz ki, yanında bir koç olmasın?
Eğer yanınızda bir işletme koçu yok ise, rekabetin had safhaya çıktığı günümüzde, başarılı olma şansınız nedir?
İŞLETME KOÇU NE YAPAR?
İşletme koçunun görevi, cevap vermek değildir.
İşletme koçunun görevi, doğru soruları sormaktır.
Aynı, Tim Grover’ın Micheal Jordan ile yaptığı ilk görüşmesinde sorduğu sorular gibi :
“Şimdiye kadar yaptığın çalışmaları listeler misin?”
…
“Peki, sence ilk olarak hangisi üzerinde çalışmalıyız?”
…
- Bu şekilde, bir işletme koçu işletme sahibine balık vermez, balık tutmayı öğretir.
Phil Jackson’ın Micheal Jordan’a yaptığı gibi, sürekli takip ederek, disipline eder.
Onu hesap verebilir kılar.
- Yine Tim Grover’ın, Jordan’ı sahada gösterdiği güç ve kondisyondan ziyade sakatlıkları önlemesine odakladığı gibi, doğru noktalara odaklanmasını sağlar, ki doğru odaklanmak iş dünyasında herşeydir.
Hatta ve hatta, bir işletme koçuyla yaptığı çalışma sırasında, işletme sahibi bir işletme danışmanı ile çalışmaya bile karar verebilir.
Nasıl Tim Grover, Jordan’ın farklı fizyoterapistlerle, uzmanlarla çalışmasını sağlamışsa…
İşletme koçu, işletme sahibinin nihai amacına ulaşmak için gösterdiği genel performansla ilgilenir. Resme yukarıdan bakar.
İşletme danışmanı ise, bu nihai amaca giden uzun yolda takıldığı noktalar ile ilgili çözümler üretir, yapılması gerekeni söyler ve gider.
İşletme koçu bir “generalisttir”, yani işletmeye 360 derece bakar.
İşletme danışmanı, özel konulara özel çözümler bulur.
Bir işletme danışmanına, “Şuraya nasıl giderim?” diye sorduğunuz zaman, bir harita alır, üzerine gidebileceğiniz yolları, mola vereceğiniz yerleri, vs.’yi çizer, harita üzerinde size nasıl gideceğinizi anlatır, haritayı elinize verir ve el sallar.
Bir işletme koçuna aynı soruyu sorduğunuzda, size ilk soracağı soru, “Hangi araçla gideceksin?”, ikincisi ise “Ne kadar zamanda gitmek istiyorsun?” olur. Siz cevabı verirsiniz, biraz düşünür, sonra “Hadi gidelim!” der.
- İşletme koçu, yoldaştır.
İşletme danışmanı ise, yolda arabanıza aldığınız kısa dönemli yolcudur.
En önemlisi, bir koç, Tim Grover’ın Jordan’a her maç sonrası sorduğu gibi, işletme sahibine “Daha iyisini yapabilmek için ne üzerinde çalışmamız gerekir?” sorusunu soran kişidir.
Ez-cümle…
İş dünyasında Micheal Jordan performasına sahip olmanın yolu, Grover ya da Jackson gibi bir işletme koçuyla çalışmaktan geçer.
Kaynak: https://hasankamilhayali.net/2020/11/08/isletme-koclugu-nedir-isletme-danismanigi-nedir/