Birçok kişinin nasıl da belirli limitler dahilinde düşündüğünü, bu düşünce tarzının onları nasıl da kayıtsızlığa ittiğini ve hedeflerinden ve sonuçlarından uzaklaştırdığını görmek gerçekten hayret verici! Peki, neden böyle?
Hedeflerini gerçekten gerçekleştirmeyi İSTEYEN ama gerekeni yapmayan insanları görmek bana çok ilginç geliyor. Aslında tüm ihtiyacımız olan, bunun farkında olmak ve limitlerimizin üstesinden gelmek…
Kimlik… İki yaşındayken edindiğiniz öğretileri ve eğitiminizi hatırlıyor musunuz? Muhtemelen birçok kişi gibi siz de hatırlamıyorsunuz. Sıfır-iki yaş dönemi, kimliğinizin şekillendiği ve sizin de bunun çok az bilincinde olduğunuz bir dönemdir. Sizi sevenler ve büyütenler sizin için HER ŞEYİ yapmaya hazırdır. Peki, bu dönemde onlar ne durumda? Onlar da mı kıt bir yaklaşım içindeler? Onlarda mı size güven aşılama derdindeler?
Siz küçükken, tıpkı bir sünger gibiyken, ailenizin sizinle, birbirleriyle ve dünyayla olan ilişkisinde tüm muğlaklık ve çapraşıklık da dahil olmak üzere size verdiği her şeyi aldınız. Birçok yetişkin, bugün hala taşıdıkları ve “yük” olarak gördükleri gerçek kimliklerini şekillendirmede kendilerinin az rolü olduğunu düşünmektedir. Şunu anlamanız gerekir ki, sizi alıkoyan koşullardan biri de aslında SİZ sinizdir, yani kendinizsinizdir.
İnançlar… Neye inanıyorsunuz? Derin bir soru! İnançlar kolay yayılırlar ve inançlarımız kimliğimizin, çevremizin, çevremizdekilerin inançlarının ve toplumun bize yığdığı modellerin toplamıdır. İnandığınız şeyi mutlaka anlamınız gerekir, ki bu inançlara göre yaşayabilin ya da onları değiştirebilin. Kim olduğunuza ve ne yaptığınıza gerçekten İNANIRSANIZ, sizi sizden başka hiçbir şey durduramaz. Toplumun kabullendiği bazı kalıplara saplanıp, mağlup olabilirsiniz ya da kendinize güçlü bir inanç sistemi kurup, o sisteme göre yaşayarak kendinizi güçlü kılabilirsiniz.
Arkadaş çevresi… İnsanların, bugün yaptığımız gibi topluluk halinde yaşayıp başkalarının değerlerine saplanıp kalması gerçekten hayret verici. Başkalarını memnun etmek için veya havalı gözükmek için yaptığınız şeylerden bazıları neler? Siz kendinizi başkalarına nasıl kabul ettiriyorsunuz? Bunlar, cevapları sizin bakış açınızı ortaya çıkarabilecek ve sonucunda da hayatınızı değiştirebilecek kadar derin konular.
Öz-kuşku… Peki, şimdi bu da neyin nesi? Ne gerek varmış? ARTIK KENDİNİZDEN ŞÜPHE ETMEYİ BIRAKIN. Yapabileceğiniz en iyi bir tek bu var.
Güvensizlik… Bazı kişiler kendilerine, yetilerine ve genellikle de diğerlerine güvenmezler. Bu, onların yetiştirilme şeklidir ve genellikle topluma karşı şartlandıklarının bir göstergesidir. Sahip olduğunuz yetilere ve becerilere bir bakın ve güvensizliklerin üstesinden gelin.
Farkındalık noksanlığı… Etrafınızda olup bitene ve etrafınızdaki inceliklere daha fazla dikkat ederek, çevrenizin ve etrafınızdakilerin daha fazla farkında olmak için ne gerekiyorsa yapın. Henüz “bilebileceğiniz kadar” bilmediğiniz gerçeğini fark edin ve ihtimallere karşı kendinizi açık tutun. Aslında yaptıklarımızla ve yapmadıklarımızla çok ilgili olan, etraftaki muğlaklık ve çapraşıklığa dair herkesin gerçekten farkındalığı yoktur. Bu yüzden farkındalığınızı artırmanın önemini kavrayın ve bunu biran önce başarın.
Yazan: Brad Sugars