İş hayatında insanların çok zorlandığı iki şey vardır: İleriyi düşünmek ve işleri önem sırasına göre halletmek. Bu ikisini yapmak, başarılı iş ile zar zor ayakta duran işin arasındaki farkı yaratan unsurdur. Elbette bu ikisi, hayatımızın geri kalan tüm alanları için de geçerlidir.
Lider eğitmeni ve yazar John Maxwell der ki: “İleriyi düşünmek ve sorumlulukları önceliklendirmek bir lider ve bir takipçi arasındaki en büyük farkı oluşturur”.
Aslında, halk arasında daha çok ‘80/20 Kuralı’ diye bilinen Pareto İlkesi’ni herhalde birçok kişi duymuştur. Yaklaşık olarak belirtmek gerekirse, çoğu işte işin %80’i müşterilerin %20’sinden gelir.
Mesela Pareto İlkesi’nin diğer örnekleri de şöyledir:
Kitap………..Kitabın yüzde 20’sini okumak, içeriğinin yüzde 80’ini kapsar
İş……………İşin yüzde 20’si bize tatmin duygusunun yüzde 20’sini verir
Ürünler………Ürünlerin yüzde 20’si bize karın yüzde 80’ini getirir
Piknik………..Pikniğe gelenlerin yüzde 20’si tüm yemeğin yüzde 80’ini yer
Yani… Konu önceliklerinize gelince, eğer vaktinizi, enerjinizi, paranızı ve personelinizi önceliklerinizin yüzde 20’sine kullanırsanız, bu yüzde 20 size üretiminizin yüzde 80’ini getirecektir. Bunu yaptığınızda da verimden %400 veya dört misli getiri alıyor olursunuz. Şimdi bunun işinize neler katabileceğini bir düşünün!
Müşteriye, ekibe ve liderliğe de dokunduğu için her iş sahibinin Pareto İlkesini anlaması gerekir.
Bunlar (müşterilerinizin yüzde 20’si), sizin “tutkulu fanlarınız”dır ve stratejiler mutlaka onları önemseyecek şekilde belirlenmelidir.
Ekibiniz için ise, çalışanlarınızın en iyi yüzde 20’sini belirleyin. İşinize gelen katma değerin yüzde 80’ini bu kişiler getirirler.
Liderlikte, “Başkasının yapamadığı neyi yapabiliyorum” sorusuna dürüstçe bir bakın. Unutmayın ki bir lider, sorumluluk dışında her şeyden vazgeçebilir. Söz konusu, vaktinizi nasıl kullanacağınız gerçeği olunca reaktif mi proaktif mi olacağınıza siz karar verirsiniz. Soru “Yoğun mu olacağım?” değil “Vaktimi neye kullanacağınm?”dır. Soru “Ajandam çok mu dolu olacak?” değil “Ajandamı kiminle dolduracağım?”dır. Soru “İnsanları görecek miyim?” değil “Kimleri göreceğim?”dir.
Bunu yapın, veriminizin ve kişisel tatmininizin geldiği noktayı kendiniz görün!
Yazan: Mark McNulty
Kaynak: https://www.actioncoach.com/blog/2014/11/12/power-of-priorities/