Uzaktan Liderlik Üzerine… Dijital Liderlik

Bir işletme sahibinin en değerli kaynağı nedir diye sorsak ne cevap verirdiniz? Müşteriler, tedarikçiler, finansman, tecrübe, sahip olduğu ekipmanlar… Peki çalışanlarınız. Bunların her birisi tabii ki çok değerli, bununla birlikte çalışanlarınız bir derece daha yukarıda değil mi? Sizin adınıza diğer tüm kaynakları bulan ve besleyen ana kaynağınız.

Tek kişilik bir işletmenin sahibi iseniz tüm işlerinizi kendiniz yapmak zorundasınızdır.  Zaman zaman bir yardımcıya ne çok ihtiyacınız olduğunu düşünür, işinizi büyütmek için planlar yapmaya başlarsınız. Eğer çok çalışanınız varsa da bu kez onlardan yeterince verim alamadığınızı, her şeyi takip etmek zorunda kaldığınızı söyler durursunuz.

Bir işletme sahibi, çalışanlarından maksimum verim almak için nasıl davranmalıdır? Bu konuda maalesef tek bildiğimiz, bir çalışan konumundayken patronumuzdan gördüklerimiz ya da büyürken anne babamızdan kendi işleri hakkında duyduklarımız.

Şimdi gelelim normal zamanlarda dahi ekiplerimizden istediğimiz performansı alamıyorken, son 3 aydır yaşadığımız pandemi sebebiyle uzaktan çalışmak zorunda kalan çalışanlarımızdan nasıl verim alacağız? Bu konuda ortaya çıkan ‘Dijital Liderlik’ ne demektir, nasıl uygulanmalıdır?

Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisini birçoğunuz duymuşsunuzdur.

  1.       Fizyolojik İhtiyaçlar: Açlık, susuzluk ve buna benzer temel yaşamsal ihtiyaçlar
  2.       Güvenlik İhtiyacı: Dış kaynaklı tehlikelerden korunma ihtiyacı
  3.       Sosyal İhtiyaçlar: Aidiyet, sevgi, kabul görme, sosyal yaşam ihtiyacı
  4.       Değer Verilme/Saygınlık İhtiyacı: Statü, başarı, itibar, tanınma ihtiyacı
  5.       Kendini Gerçekleştirme: Gelişim, bir işi başarıyla tamamlama, yaratıcılık ihtiyacı

Pandemi sürecinde ihtiyaçlarımız bir anda değişti. Öncesinde 4. ve 5. basamaktayken, pandemi sırasında bir anda ilk basamaklara geriledik. Tabii ki çalışanlarımız da bu durumdan çok etkilendiler. Bir lider olarak çalışanlarımızın şu andaki ihtiyaçları nelerdir? Bu ihtiyaçlar doğrultusunda dört ana başlıkta neler yapabileceğimize bakalım:

1-Korkuyu odaklanmaya dönüştürün.

Kriz anında insanların korkuya kapılması son derece normaldir. Ne yapacağını bilememek, varsaymak ve belirsiz durumlar negatif duygulara ve depresyona sebep olur. Aynı olay karşısında insanlar aynı korkuları duymaz. Herkesin buzdağı farklıdır, bu yüzden de korkuları farklıdır. Panik olacak birçok konu vardır.

Örneğin bu pandemide kimisi işsiz kalmaktan, en temel ihtiyaçlarını karşılayamamaktan korktu. Kimisi sosyal çevresini ve popülaritesini kaybetmekten, kimisi ailesinin geleceğinden, kimisi de makamını yitireceğinden korktu.

Peki bir lider olarak bu korkuları pozitif düşüncelere nasıl çevirirsiniz?

İnsanlara konsantre olacakları işler verin. Bu onların korkularını azaltır. Hergün yeni bir şey verin. Ne kadar yoğunlaşacak işleri olursa, o kadar az korku duyacaklardır.

2 -Yeni standartlar belirleyin.

Herşey değişiyor. Siz de yeni standartlar oluşturun. Çok açık ve net olun. Satış standartları, performans standartları, tüm faaliyetlerinizde minimum standart seviyeler neler olacak?

Yeni kurallarınız neler olacak? Çizelgeler, zaman tabloları kullanın. Kontrol listeleri hazırlayın. Uzaktan çalışmak, vardiyalı çalışmak hangi kurallara bağlı olacak, net olarak belirleyin.

Çalışma koşullarınızı nasıl değiştiriyorsunuz? Dezenfektasyon, giriş ve çıkışlardaki kapıların otomatik olması, yemekhanenin yeniden düzenlenmesi, tezgahlar arası mesafenin ayarlanması gibi konuları nasıl ele alıyorsunuz?

Yeni performans göstergelerinizi tarif ettiniz mi? Çalışanlarınızdan ne bekliyorsunuz? Yaptığınız görevlendirmelerde beklediğiniz sonuçları tam olarak ifade ettiniz mi? Kritik başarı faktörlerinizi belirleyin.

Sanal toplantılar ne zaman, ne sıklıkla olacak? Kimler katılacak? Kime raporlama yapılacak?

İletişimi hangi hangi kanallarla sağlayacaksınız? Müşterilerinizle, çalışanlarınızla, tedarikçilerinizle nasıl görüşeceksiniz?

Yeni standartlarınız hedeflerinize, vizyonunuza, müşteri ihtiyaçlarına ve yeni normale uygun olmalıdır. Bu standartlara ulaşmak için çalışanlarınızın hangi yetkinliklerini geliştirmeniz gerektiğini saptayın. Hangi eğitimleri almaları gerekiyor? Yeni standartlarınız şirketteki karar alma esnekliğinizi kısıtlamasın.

3-Masraf merkezlerini kar merkezine dönüştürün.

Standart ekiplerinizin işlerini karı artıracak işlere dönüştürün. Masraf kapısı olmasınlar. Bu anlamda tüm süreçlerinizi gözden geçirin. Bazı elemanlarınızın görevlerini bile tamamen değiştirebilirsiniz. Örneğin:

-Satınalma – Sözleşmeleri gözden geçirin.

-Muhasebe – Tahsilatlarınızı ve nakit seviyenizi en üst düzeye çıkarın. Ödemelerinizi gözden geçirin.

-Pazarlama – Online kampanyalar düzenleyin, Web seminerleri yapın.

-Lojistik – Daha hızlı teslimat için alternatifleri ortaya koyun.

Bir gemide olduğunuzu hayal edin. Geminin altında delikler var ve gemi su alıyor. Bu durumda üst katlarda kamaraları temizleyen görevlilerin size bir faydası olmaz. Geminiz temiz kalır ama hep birlikte batarsınız. O çalışanları aşağı alın ve delikleri tıkamalarını sağlayın.

4-Lider olarak görünür olun.

– İletişim kurun. Her gün telefonla, videolarla iletişim kurun. Onlara sadece işi sormayın. Nasıl olduklarını, ailelerini, bir şeye ihtiyaçları olup olmadığını sorun.

– Görünür olun. Liderlik görünür olmakla ilgilidir. Herkes sizi görsün. Dünyanın gözü önünde olun.

– Harekete Geçin. Çalışanlarınıza, müşterilerinize, tedarikçilerinize yardım edin. Patron aksiyon almalıdır. Güçlü liderlik etmelidir.

Çalışanlarımızın yeteneklerini doğru kullanırsak, işimizi bizim için inşa ederler. Patron çalışanlarını besler, çalışanlar müşterileri besler, müşteriler işletmeyi besler, işletme de patronu besler. Zincir en zayıf halkası kadar kuvvetlidir. Bir kişi işini düzgün yapmazsa tüm ekibin yaptığı işin tamamı bozulur.

Çalışanlarımıza mükemmele ulaşana kadar sürekli eğitim vermeliyiz. Faaliyetlerimizin ne kadar etkin olduğunu her aşamada test edip ölçmeliyiz. Görev tanımlarını net olarak ortaya koymalı ve bütüne nasıl katkı koyduğunu ifade etmeliyiz.

Bir liderin yakından veya uzaktan en önemli amacının çalışanında bir farkındalık ve sorumluluk yaratmak olduğunu unutmayalım. Zaman artık ‘yapmalısın, etmelisin’ zamanı değil, ‘yapmalıyız, etmeliyiz’ zamanıdır.

Sağlıcakla kalın.

Gülfidan Bereket
ActionCOACH İşletme Koçu