Etiket: Belma Öztürk Gürsoy

Fark ETTİR, Fark AT!

Zaman ne kadar göreceli ve son yıllarda ne kadar hızlı akıyor, öyle değil mi? Her şey, her akım çok hızlı eskiyor ve yerini yenilerine bırakıyor. Bununla birlikte her alanla ilgili bazı temel prensipler var ki aslında hiç değişmiyor sadece uygulanma şekilleri farklılaşıyor. Bu nedenle diyorum ki neyi neden yaptığımızı iyi bildiğimizde, değişen koşullardaki “nasıl” sorusuna daha kolay yanıt bulabiliyoruz. Neden mi bahsediyorum?

Şirketinizin Gözlerinin İçine Bakmak

Vücudumuzun sağlıklı olup olmadığını anlamak ve gerekiyorsa önlem almak için yapılacak şeylerden öncelikli olanı kan tahlilidir. Peki ya şirketlerin tahlile ihtiyacı var mıdır? Şirketinizin kalp atışları ve tansiyonu da nakdin ve finansal getirilerin şirket içindeki sağlıklı döngüsüne bağlı olduğu benzetmesini yapabilir miyiz? Ne zamanki bir işletme sahibi olarak, şirketimizi sağlıklı yönetmek ve büyütmek için şirketimizin rakamlarını anlamaya ve kullanmaya başlıyoruz, işte o zaman şirketimizin gözlerinin içine bakıyoruz demektir.

Mesajınız Alınmıştır..!

Ne oldu, nasıl oldu derken bir hafta içinde neye uğrağımızı şaşırdık. Dünyanın diğer ucunda ortaya çıkan bu salgının bize ne etkisi olacak ki diye umursamazken kendimizi aynı cenderenin içinde buluverdik… Peki sizce bütün bu yaşananlardan kime ne mesaj var?

Aş Mı Aşkınız Mı?

Her ne iş yapıyorsak yapalım, hepimiz günün sonunda “ekmeğimizdeyiz” öyle mi? Ya da yine Yeşilçam’dan alıntı yapayım, “sevgi karın doyurmuyor mu?” Gerçekçi olalım, “ne yaparsan yap, aşk ile yap!” sadece şarkılarda nakarat olabilir diye düşünenlerden misiniz?

Yeni Yılda Yeni Bir … Lazım!

Hepimizin son bir aydır heyecanı ve coşkusuna kapılıp gittiğimiz yeni yıl geldi çattı. Takvimler artık 2020’yi gösteriyor. Peki bu yılı sizin için yeni yapan nedir? Takvimlerin bir yıl daha ileriyi göstermesi dışında hayatınızda yeni olan ne var?

Değerli Olan Hangisi? Siz Mi İşletmeniz Mi?

Okul hayatıyla birlikte bireysel olarak hep daha başarılı olmaya ve önde yer almaya çalışarak hayata atılıyoruz. Aynı şekilde birey olarak da birçoğumuz için ön önemli ihtiyaç olan onay görme ve itibar kazanma dürtüsüyle, işimizde ne kadar vazgeçilmez isek o kadar değerliyiz ve saygınlığı hak ediyoruz diye düşünüyoruz, öyle değil mi?

Şirketiniz Kime Benziyor?

Çeyrek asır önce, bir önceki yazımı ilk 45’liğimle ilgili yazmış olmamın verdiği özgüvenle bu kadar rahat kullanıyorum bu ifadeyiJ, üniversite sıralarındayken bir öğretim görevlisinin sınava giren biz öğrencilere sarf ettiği şu sözler, hep aklımda kalmıştır. “Cesaret ile cüret birbirinden bıçak sırtıyla ayrılır” diye. O zamanlar için büyük ölçüde gülüp eğlendiğimiz güzel sohbetler arasında bahsi geçen bu sözün, şimdilerde gerçek derinliğini daha iyi anlıyorum.

İşte Benim İlk 45’liğim!

Tutkunun insanları nasıl dinamik, ilham verici ve mutlu kıldığını en net hissettiğim anlardan biriydi geçen yıl katıldığım MFÖ konseri. Hani bildiğinizi sandığınız ve çokça duyduğunuz bir şeyi gerçekten hissettiğiniz bir an vardır ya size, Evet ya, İşte bu! dedirten, benim için tam da böyle bir andı. Bu üçlünün ilerlemiş yaşlarına rağmen sahneden yansıttıkları enerji inanılmazdı. Onlarla aynı yaştaki birçok insanın, bırakın yüzlerce insana konser vermek ve coşturmak, evden çıkmak hatta kolunu kaldırmak istemediğini düşündüm. Üstelik bu durum yaşı ilerlemiş insanlara mahsus değil maalesef, çok genç yaşlardan itibaren bu rutinde yaşayan birçok insan var muhakkak.